Fatih Akın Cannes Yaşamın Kıyısında

Adını daha önceleri bir iki defa duysamda kendisini ilk defa okan Bayülgen'in Televizyon Makinası programında görmüştüm. Öyle boynuna yular takıp ben entelim sanatçıyım ayakları çekmeyen, veya magazin programlarındaki gibi ortada bir şey yokken "ben sanata hayatımı verdim sen kim oluyorsun hahhaaayt.." diye sağa sola bulaşmaktan son derece uzak, oldukça sade, içimizden birisi olarak gördüm kendisini.Bu sade samimi ve işine odaklı hali de filmlerine yönelmemi sağladı. Yaptığı işi severek yaptığını ve gerçekten de mükemmel yaptığını düşünüyorum. Naçizane ben filmerini çok beğenerek izledim ama daha önemlisi böyle bir insanın, Cannes gibi bir organizasyonda ödül alması, ödülünü alırkende ülkesini unutmayıp birlik çağrısı yapmasıydı. Keza başka bir temsilci(böyle düşünmek hoşuma gidiyor kim tutar beni) Orhan Pamuk'un da orda oluşu o anı daha da anlamlı kıldı.
Hani biz futbolcu döverkende temsil edildik ve son zamanlarda buna benzer neler neler....